Kuzey Hun Devleti, tarih boyunca Orta Asya’nın etkileyici imparatorluklarından biridir. İlk olarak MÖ 4. yüzyılın sonlarında doğdu. Bu dönemde, Orta Asya’da Hun halkları çeşitli kabileler halinde yaşıyordu ve çoğunlukla göçebe bir yaşam tarzını benimsemişlerdi.
MÖ 209 yılında, Hun lideri Mete’nin önderliğinde, Hun halkları bir araya gelerek güçlü bir ordu oluşturdu ve komşu bölgelere saldırmaya başladılar. Mete’nin önderliğindeki Hun İmparatorluğu, MÖ 209 ile MÖ 174 arasında genişledi ve güçlendi. Mete’nin ölümünden sonra, Hunlar, kendi aralarında çeşitli iç savaşlar yaşadılar ve imparatorluk parçalandı.
Bu parçalanma sürecinde, Kuzey Hun Devleti (bazen diğer adıyla Kuzey Wei) ortaya çıktı. Bu devlet, MÖ 2. yüzyılın sonlarında kuruldu ve MÖ 1. yüzyılda güçlendi. Kuzey Hun Devleti, kısmen Orta Asya’da, özellikle de günümüzün Moğolistan, Kazakistan ve Sibirya bölgelerinde hüküm sürdü.
Kuzey Hun Devleti, hem Çin Hanedanlıklarıyla hem de Batı Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma İmparatorluğu gibi diğer büyük güçlerle sık sık çatışmaya girdi. Çin Hanedanları, Hunlarla sık sık mücadele etti ve çeşitli anlaşmalar ve savaşlarla ilişkilerini düzenlemeye çalıştılar.
Kuzey Hun Devleti’nin tarihi, MÖ 2. yüzyılın sonlarından MS 5. yüzyılın ortalarına kadar devam etti. Ancak, MS 5. yüzyılın ortalarında, devlet Çin’in Tang Hanedanı tarafından yenilgiye uğratıldı ve sona erdi. Hunlar, Çin’e bağımlı hale geldiler ve daha sonra tarih sahnesinden büyük ölçüde kayboldular.