Din ve bilim, temelde farklı amaçlara hizmet eden ancak bazen uyumlu, bazen de çelişen disiplinlerdir. İkisi arasında bir çelişki olup olmadığı, kişinin din anlayışı, bilim anlayışı ve bu disiplinlerin nasıl uygulandığına bağlıdır. İşte bu konudaki bazı önemli noktalar:
Amaç: Din, insanların manevi ihtiyaçlarını karşılamak, evrenin doğası ve insanın varoluşu hakkında anlam aramak için bir çerçeve sunar. Bilim ise, gözlemlenebilir gerçeklik hakkında kesin bilgi üretmek, evrenin doğasını anlamak ve teorileri deneysel yöntemlerle test etmek için gözlemler ve deneyler kullanır.
Yöntem: Din, inanç, ibadet, dua gibi manevi uygulamalara dayanırken, bilim, gözlem, deney ve gözlemsel verilere dayalı kesin sonuçlar elde etmek için deneysel yöntemler kullanır.
Kapsam: Din, genellikle ahlaki, dini ve metafiziksel meselelere odaklanırken, bilim, gözlemsel gerçekliğin anlaşılması için belirli bir alana (örneğin, fizik, biyoloji, kimya) odaklanır.
İlişki: Din ve bilim, bazen uyumlu olabilirken, bazen de çatışabilir. Birçok kişi, bilim ve dinin farklı alanlarda faaliyet gösterdiğini ve birbirlerini tamamladığını düşünürken, bazıları, özellikle bilimsel bilgi ve dini inançlar çeliştiğinde, ikisinin birbirine karşıt olduğunu düşünür.
Dolayısıyla, din ve bilim arasında bir çelişki olup olmadığı, kişinin bakış açısına bağlıdır. Bazıları, dinin evrensel gerçeklikle ilgili soruları ele aldığını ve bilimin bu konuda bir şey söylemediğini düşünürken, diğerleri, bilimin doğrulanabilir kanıtlara dayalı olması nedeniyle, dinle çatışabileceğini düşünür. Her iki durumda da, din ve bilimin ilişkisi, kişisel inançlar, dünya görüşleri ve bilim anlayışına bağlı olarak değişebilir.